21 Ağustos 2017 Pazartesi

Charlie Chaplin - The Great Dictator Speech


When it's too much and I'm overwhelmed I watch this speech to feel better again. The only not-silent movie of Charlie Chaplin; The Great Dictator has this speech at end. One of the most evil humankind Adolf Hitler and this man with such beautiful heart was born in the same week in the history. And this speech done in 1940 is still timeless... Still matters a lot. Enjoy...

I'm sorry but I don't want to be an Emperor, that's not my business. 
I don't want to rule or conquer anyone. 
I should like to help everyone if possible, Jew, gentile, black man, white. 
We all want to help one another, human beings are like that. 
We want to live by each other's happiness, not by each other's misery. 
We don't want to hate and despise one another. 
In this world there is room for everyone and the good earth is rich and can provide for everyone.
The way of life can be free and beautiful. 
But we have lost the way.

Greed has poisoned men's souls, has barricaded the world with hate;
has goose-stepped us into misery and bloodshed.

We have developed speed but we have shut ourselves in:
machinery that gives abundance has left us in want.
Our knowledge has made us cynical,
our cleverness hard and unkind.
We think too much and feel too little:
More than machinery we need humanity;
More than cleverness we need kindness and gentleness.

Without these qualities, life will be violent and all will be lost.

The aeroplane and the radio have brought us closer together. 
The very nature of these inventions cries out for the goodness in men, cries out for universal brotherhood for the unity of us all. 
Even now my voice is reaching millions throughout the world, millions of despairing men, women and little children, victims of a system that makes men torture and imprison innocent people. 
To those who can hear me I say "Do not despair".

The misery that is now upon us is but the passing of greed, the bitterness of men who fear the way of human progress: 
the hate of men will pass and dictators die and the power they took from the people, will return to the people and so long as men die liberty will never perish . . .

Soldiers: don't give yourselves to brutes, men who despise you, enslave you, who regiment your lives, tell you what to do, what to think or what to feel, who drill you, diet you, treat you like cattle, use you as cannon fodder.

Don't give yourselves to these unnatural men, machine men, with machine minds and machine hearts. 
You are not machines. You are not cattle. You are men.
You have the love of humanity in your hearts. 
You don't hate, only the unloved hate. 
The unloved and the unnatural. 
Soldiers: don't fight for slavery, fight for liberty.

In the seventeenth chapter of Saint Luke it is written:
- "The kingdom of God is within man"
Not one man, nor a group of men, but in all men; in you.
You the people have the power, the power to create machines, the power to create happiness. You the people have the power to make this life free and beautiful, to make this life a wonderful adventure. 
Then in the name of democracy let us use that power. Let us all unite!
Let us fight for a new world, a decent world that will give men a chance to work, that will give youth a future and old age a security. 
By the promise of these things, brutes have risen to power, but they lie. 
They do not fulfill that promise, they never will. 
Dictators free themselves but they enslave the people. 
Now let us fight to fulfill that promise. 
Let us fight to free the world, to do away with national barriers, to do away with greed, with hate and intolerance. 
Let us fight for a world of reason, a world where science and progress will lead to all men's happiness.

Soldiers! In the name of democracy: Let us all unite!

**

Herşey çok fazla geldiğinde ve bunaldığımda bu videoyu açar izlerim ben. Charlie Chaplin'in tek sesli filmi The Great Dictator'un sonundaki konuşma. İnsanlığın büyük yüz karalarından Adolf Hitler ile aynı hafta dünyaya gelen bu güzel insan, insanlığımıza dokunacak ve 1940'ta yaptığı halde zamanı aşan zamansız bir konuşma yapmış...

üzgünüm ama ben imparator olmak istemiyorum. bu benim işim değil. ne kimseyi idare etmek ne de ülkeleri fethetmek istiyorum. elimden gelse, herkese, ister yahudi, ister zenci, ister beyaz olsun tüm insanlara yardım etmek isterim.

hepimiz karşımızdakine yardım etmek isteriz. bütün insanlar böyledir. karşımızdakinin mutluluğunu görmek isteriz, üzüntüsünü değil. birbirimizden nefret etmek ve birbirimizi hor görmek istemeyiz. bu dünyada herkese yetecek yer var. ve toprak hepimizin ihtiyacını karşılayacak kadar bereketlidir.

hayatın bize çizdiği yol özgürlük ve güzelliklerle dolu olabilir, ama biz bu yolu yitirdik. hırs insanların ruhunu zehirledi, dünyayı bir nefret çemberine aldı, hepimizi kaz adımlarıyla sefaletin ve kanın içine sürükledi. hızımızı arttırdık ama bunun tutsağı olduk. bolluk getiren makineleşme bizi yoksul kıldı. edindiğimiz bilgiler bizi alaycı yaptı; zekamızı ise katı ve acımasız. çok düşünüyoruz ama az hissediyoruz. makineleşmeden çok insanlığa gereksinimimiz var. zekadan çok iyilik ve anlayışa gereksinimimiz var. bu değerler olmasa hayat korkunç olur, her şeyimizi yitiririz.

uçaklar ve radyo bizleri birbirimize yaklaştırdı. bunlar, doğaları gereği, insanın içindeki iyiliği ortaya çıkarmaya, evrensel kardeşliği oluşturmaya ve hepimizin birleşmesini sağlamaya çalışmaktadır. şu anda bile sesim dünyadaki milyonlarca insana, milyonlarca acı çeken kadın, erkek ve çocuğa, suçsuz insanları hapse atan, işkence eden bir sistemin kurbanlarına ulaşıyor. beni işitenlere şunu söylemek istiyorum: “kendinizi ümitsizliğe kaptırmayın.” üstümüze çöken bela, vahşi bir hırsın, insanlığın gelişmesinden korkanların duyduğu acının bir sonucudur. insanlardaki bu nefret duygusu geçecektir, diktatörler ölecek ve halktan zorla aldıkları iktidar yine halkın eline geçecektir. insanlar ölmeyi bildikleri sürece özgürlük asla yok olmayacaktır.

askerler! sizleri aldatan, sizleri köle gibi kullanan, ne yapmanız gerektiğini, nasıl düşünmeniz gerektiğini ve nasıl ölmemiz gerektiğini söyleyen bu zalimlere asla boyun eğmeyin. sizleri bir hayvan terbiye eder gibi şartlandırıp topun ağzına sürenlere boyun eğmeyin. kafaları ve kalpleri bir makine gibi olan bu adamlara boyun eğmeyin. sizler birer makine değilsiniz. sizler insansınız! kalbiniz insanlık sevgisiyle dolup taşmaktadır! nefret etmeyin! yalnızca sevilmeyenler nefret eder… sevilmeyenler ve anormal olanlar!

askerler! kölelik uğruna savaşmayın! özgürlük için savaşın! st luke’un incil’inin on yedinci bölümünde cennetin tek bir adamda ya da bir grup insanda değil tüm insanların içinde olduğu yazılıdır. siz insanlar güçlüsünüz. makineleri yapacak güce sahipsiniz. mutluluğu yaratacak güç sizdedir! bu hayatı özgür ve güzel kılacak güce sizler sahipsiniz. bu hayatı olağanüstü bir maceraya çevirecek olan yine sizlersiniz. öyleyse, demokrasi adına bu gücü kullanalım ve birleşelim. yeni bir dünya için savaşalım. herkese çalışma şansı verecek, gençlere gelecek, yaşlılara güvenlik sağlayacak bir dünya için savaşalım.

zalimler de böyle sözler vererek iktidara geldiler. ama yalan söylediler! sözlerini tutmuyorlar. hiçbir zaman da tutmayacaklar! diktatörler kendilerini kurtarır ama halkı köle gibi kullanır. artık dünyanın özgürlüğü için savaşalım, hırstan, nefretten ve hoşgörüsüzlükten kendimizi arındıralım. sağduyulu bir dünya için savaşalım, bilimin ve gelişmenin bizleri mutluluğa götüreceği bir dünya için savaşalım. askerler, demokrasi adına birleşelim!